Çok eski Çin kaynaklarında, nabız ve değişikliklerinden bahseden yazılar mevcuttur. Fakat modern tıptaki kan basıncı bilgisine ait ilk temelleri atan, dolaşımı tarif eden William Harvey (1578-1657) olmuştur. Harvey’in dolaşımı tarifinden sonra, bir Anglikan papazı olan Stephan Hales (1677-1761)...
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 4391
HİPERTANSİYON VE TEDAVİSİNİN TARİHÇESİ
KAN BASINCININ TANIMI
Kan basıncı, sistemik arteriyel dolaşımdaki kanın damar duvarına yaptığı basıncı ifade eder. Kan basıncı kalbin atım hacmi, ejeksiyon hızı, arteriyel sistemin diyastol sonundaki hacmi, arter duvarının elastikiyeti, periferik damar direnci ve kanın viskositesi tarafından etkilense de, esas belirleyiciler kalp debisi ve periferik damar direncidir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 3384
SİSTOLİK VE DİYASTOLİK KAN BASINCININ TANIMI
Her kalp vurusu sırasında, kan basıncı maksimum (sistolik) ve minimum (diyastolik) basınçlar arasında değişiklik gösterir. Maksimum (sistolik) basınç, sistol sırasında kalpten atılan kanın damar içindeki hacmi arttırması sonucunda ulaşılan basınçtır. Minimum (diyastolik) basınç ise, doku perfüzyonunu ayarlayan prekapiller arteriol direnci (periferik direnç) sonucu ortaya çıkan basınçtır. Sistolik kan basıncı ile diyastolik kan basıncı arasındaki farka “nabız basıncı” adı verilir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 15101
KAN BASINCINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Kan basıncı çeşitli dış faktörlerden etkilenen bir parametredir. Temel amacı vücut dokularına gerek duyulduğunda gerektiği kadar kanın iletilmesini sağlamak olan kan basıncının, değişikliklerinde etkili olan faktörler dört ana başlıkta toplanabilir. Bunlar kalp debisi, periferik direnç, dolaşan kan hacmi ve arter elastisitesidir. Bu faktörler aşağıda tek tek ele alınmıştır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 32507
KAN BASINCININ GÜNLÜK (DİÜRNAL) RİTMİ
Günlük yaşamda kişinin kan basıncı hep aynı seviyelerde seyretmez. Kan basncındaki bu değişiklikleri “günlük kan basıncı değişiklikleri” adı altında toplayabiliriz. Bu değişikikler, normalde günün değişik saatlerinde hemen her gün aynı saatlerde oluşabilir. Ayrıca, her güne özel dış etkenlere bağlı değişiklikler de oluşur....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 4285
HİPERTANSİYONUN TANIMI
Hipertansiyon, sadece kan basıncı yüksekliği değil, kan basıncı yüksekliğinin de içinde olduğu ve kardiyovasküler riskin artışı ile seyreden hemodinamik ve metabolik süreçler topluluğunun oluşturduğu bir hastalıktır. Hipertansiyonda dislipidemi, prediyabet ve diyabet, obezite sıklıkla birlikte bulunur. Kan basıncı yüksekliği, hipertansiyonun sadece bir bulgusudur. Üstelik erken bulgusu da değildir. Hipertansiyon primer (%90-95) ve sekonder olabilir. Sekonder nedenler ileride anlatılacaktır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2907
HİPERTANSİYONUN DÜNYADAKİ VE ÜLKEMİZDEKI SIKLIĞI
2005 yılında yapılan çalışmalara göre, dünyada erişkinlerin ~ %26.4’ünde hipertansiyon vardır (erkeklerin %26.6’sında, kadınların %26.1’inde). Hipertansiyonun farkında olan kişilerin oranı, tüm hipertansiyonlular içinde %46’dır ve bunların da sadece %54’ü tedavi görmektedir. ...
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2919
HİPERTANSİYONUN YOL AÇTIĞI SORUNLAR
Hipertansiyonun neden olabileceği sorunlar organ hasarları ile sonuçlanabilir. Bunları özetleyecek olursak:
• Kalp hastalıkları: Sol ventrikül hipertrofisi, koroner arter hastalığı, miyokard infarktüsü, aritmiler, kalp yetersizliği
• Serebrovasküler hastalık: geçici iskemik atak, iskemik inme, beyin kanaması
• Böbrek hastalığı: böbrek bozukluğu, diyabetik nefropati
• Periferik arter hastalıkları: anevrizmalar
• İlerlemiş retinopati: kanama, eksuda ve papiller ödem...
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2224
HİPERTANSİYON VE DİYABET İLİŞKİSİ
Her ikisi de ayrı ayrı önemli birer kardiyovasküler risk faktörü durumunda olan diyabet ve hipertansiyon, bir arada oldukları zaman kardiyovasküler riski kümülatif olarak arttıran hastalıklar olarak bilinir. Üstelik, diyabetiklerin yaklaşık %70’i aynı zamanda hipertansiyonludur. Diyabetteki mortalite nedenlerine de bakıldığında, diyabetli ölümlerinin %60’ından tek başına koroner kalp hastalığının sorumlu olduğu anlaşılır. Tüm hipertansiyonluların ise %15’i diyabetik, %40’ı şişman ve %50’si hiperinsülinemiktir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 5470
KARDİYOVASKÜLER RİSKTE HİPERTANSİYONUN ÖNEMİ
Hipertansiyon, ateroskleroz ve aterosklerozun en önemli klinik tablosu olan
koroner kalp hastalığı için güçlü bir risk faktörüdür. Hipertansiyon, birçok
mekanizma ile koroner kalp hastalığına yol açabilir veya miyokard iskemisi eşiğini
düşürebilir. Endotel fonksiyonlarındaki bozulma ve bunun sonucu olarak lipoprotein
ve lökositlerin endotele permeabilite ve adezyonunun artması, oksidatif
streste artış, akut plak rüptürünü tetikleyen hemodinamik stres, miyokard oksijen
ihtiyacını artıran sol ventrikül hipertrofisi ve miyokardiyal duvar stresinde (wall
stress) artma, bu mekanizmalardan başlıcalarıdır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2003
HİPERTANSİYONUN BÖBREK AÇISINDAN ÖNEMİ
Kronik böbrek hastalığı hipertansiyonun önemli hedef organ hasarları arasındadır. Nüfusun %3’ünde kronik böbrek hastalığı bulunur ve bunların %70’inde hipertansiyon mevcuttur. Son dönem böbrek hastalığının diyabetten sonraki en sık ikinci sebebi hipertansiyondur. Tedavisiz hipertansiyonda böbrek tutulumu, kardiyovasküler ve serebral sebeblerden sonra üçüncü en sık ölüm sebebidir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2993
BAŞLICA KAN BASINCI ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ
Kan basıncı direkt veya indirekt olmak üzere 2 yöntemle ölçülebilir. Halen standard kan basınç ölçüm yöntemi, Riva Rocci tarafından tanımlanan indirekt sfigmomanometre yöntemidir. Ancak, arterin içine bir kateter sokularak uygulanan direkt ölçüm yöntemleri de özellikle anjiografi laboratuvarları, yoğun bakım üniteleri ve ameliyathaneler gibi hastanın yakın takibini gerektiren durumlarda kullanım alanı bulmaktadır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 7283
DİREKT KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Kan basıncı ölçümünde altın standart intraarterial kan basıncı tayinidir. Bu yöntemde non invazif ölçüme göre SKB ve DKB 5-10 mmHg daha fazladır. Bu yöntem, genellikle ameliyathane, anjiografi salonları ve yoğun bakım ünitelerinde hastanın kan basıncının sürekli monitorize edilmesi amacıyla kullanılır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2300
KAN BASINCI ÖLÇEN CİHAZLARIN SEÇİMİ VE BAKIMI
Sfingomanometreler civalı, aneroid ve elektronik (yarı veya tam otomatik aletler) olmak üzere üç tiptedir.
Civa barometreli sfigmomanometreler, kalibrasyon gerektirmezler ve en güvenilir ve standart alet durumundadırlar, ancak cıvanın yol açabileceği çevre zararları gerekçesiyle pek çok ülkede kullanımları yasaklanmıştır. Buna karşılık, klinik pratikte en yaygın kullanılanlar aneroid sfigmomanometrelerdir. Hem aneroid, hem de elektronik barometreli sfigmomanometrelerin en geç altı ayda bir kez civalı manometre ile kalibrasyonu gereklidir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 9774
AMBULATUVAR KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ
Özel bir araç yardımı ile kişinin kan basıncının 24 saat veya daha fazla süre ile ölçülmesine ambulatuvar kan basıncı ölçümü adı verilmektedir. Bu ölçüm, ya direkt yolla ya da kola takılan bir araç ile yapılmaktadır. Direkt yol, artere konan bir kanülasyonla yapılmaktadır. Pratik değildir, ancak hastane şartlarında ve araştırmalarda yapılmaktadır. Kola takılan bir araç ile yapılan ambulatuvar kan basıncı ölçümü ya bir mikrofon yardımıyla oskültasyon metoduyla ya da en çok kullanılan şekli olan brakiyal arter üzerinde biofizik osilasyonların osilometrik ölçümü ile yapılmaktadır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 4916
EVDE KAN BASINCI TAKİBİ
Hipertansiyon tanısı ve antihipertansif tedavi ile ilgili kararların, standard koşullar
altında ölçülmüş doğru kan basıncı sonuçlarına göre verilmesi zorunludur.
Buna karşılık, takipte hekimin taraf olması problem yaratabilmekte ve çeşitli
hekimlerin ölçtüğü kan basınçları arasında önemli farklar bulunabilmektedir. Bu
nedenle, evde kan basıncı ölçümü uluslararası kılavuzlar tarafından ofis kan basıncına
güvenilir bir alternatif olarak tavsiye edilmektedir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2278
KAN BASINCININ DOĞRU ÖLÇÜLMESİ İÇİN KOŞULLAR
Hastaya aldığı ilaçlar sorulmalıdır. Birçok ilaç kan basıncını yükseltebilir. Aşırı tuz kullananlarda, ölçüm öncesi sigara içmiş olanlarda, fazla alkol alanlarda hipertansiyon olmaksızın kan basıncı yükselebilir. Dolu mesane, kan basıncını yükseltir. Egzersizden hemen sonra kan basıncı yüksek olabilir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2301
KAN BASINCI ÖLÇÜMÜNE BAŞLAMADAN ÖNCE NELER YAPILMALI
Kan basıncı ölçümü, işlem olarak basit olmakla birlikte, kan basıncının dinamik bir parametre olduğu ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değiştiği unutulmamalıdır. Amaç, en uygun kan basıncı değerini bulmaktır. Bu nedenle kan basıncını etkileyebilecek tüm dış faktörler bilinmeli ve minimale indirilmelidir. Bu sayede hastalar doğru değerlendirilip tedavi alması gereken ve gerekmeyen kişiler doğru tanımlanacaktır....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 2278
KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ NASIL YAPILMALI
Kan basıncı ölçülürken, öncelikle palpasyonla sistolik kan basıncı ölçülür. Bu yöntemde önce brakial veya radial arter palpe edilir ve manşon nabzın kaybolduğu düzeyin üstüne çıkacak kadar şişirilir. Daha sonra manşon yavaş yavaş söndürülür ve nabzın alınmaya başlandığı basınç düzeyi sistolik basıncını gösterir. Bu yöntemle diyastolik kan basıncının ölçülmesi mümkün değildir. Palpulatuar yöntemle sistolik kan basıncı ölçüldükten sonra ölçüme oskültatuvar yöntem ile devam edilir. Bu yöntemde de manşon sistolik kan basıncının 20-30 mmHg üzerine kadar şişirilir. Steteskobun diyafram kısmı brakial arterin üzerine yerleştirilir. Manşon basıncı yavaş yavaş (saniyede 2 mmHg hızda) düşürülür. Brakial arter üzerinde duyulan ilk Korotkoff sesi (Faz I) sistolik kan basıncını ve seslerin tamamen kaybolduğu basınç değeri (Korotkoff Faz V) ise diyastolik kan basıncı olarak kaydedilir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 6780
ÇOCUKLARDA VE YÜKSEK DEBİLİ DURUMLARDA KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ
Üç yaşından başlayarak, çocuklarda her yıl kan basıncı ölçümü yapılmalıdır. Kan basıncı düzeyi ile birlikte çocuğun pozisyonu ve kullanılan manşonun boyutları kaydedilmelidir. Çocuk oturur pozisyonda, ayakları sarkar durumda ve kolu kalp hizasında bulunmalıdır. Yüksek kan basıncı saptanırsa, femoral arter pulsasyonu aranmalı, bacak kan basıncı ölçülmelidir....
Yazar:
Ziyaret Sayısı: 1956