Kalp krizi zaman zaman sessiz sedasız zaman zaman ise ciddi belirtilerle yaşanır. Sessiz kalp krizi, bazen yürürken veya iş yaparken, bazense yemek sonrası mide baskısı, geçici fenalık hissi, bulantı ve soğuk terleme gibi belirtilerle gelir. Kişi çoğu zaman kriz geçirdiğini bile fark etmez. Sesli ve gürültülü kalp krizlerinde ise ciddi ya da rahatsız edici tarzda göğüste-kollarda uyuşma, ağrı, baskı ve fenalaşma gibi sorunlar yaşanır. Ancak ister sesli ister sessiz olsun kalp krizi sinyallerini mutlaka dikkate almak ve hızlı hareket etmek gerekir. İşte kalp krizi öncesinde ve sırasında yaşananlar:
Kalp krizleri, çoğu zaman son noktaya gelmeden önce bazı sinyallerle kendini gösterir. Ön belirtileri, çabuk yorulma, tıkanma, yürürken veya yokuş çıkarken daha önce olmayan kesiklik veya göğüste baskı, nefes alamama veya hava açlığı gibi şikayetlerdir. Bu sorunlar çoğu zaman “Hamlaştım”, “Kilo aldım da o yüzden böyle oluyor”, “Yemeği çok kaçırdım” veya “Son zamanlarda sporu bıraktığım için oldu” gibi nedenlere dayandırılır. Ancak bu hafif gibi görünen şikayetler erişkin bir insanda hele de risk faktörleri de varsa, bir kalp krizinin erken habercileri olabilir.
Kalp krizi, kalp koroner damarlarından en az birinin tamamen tıkanması ile ortaya çıkar. Bu damarların tıkanması için çok ciddi darlıkların olması gerekmez. Kalp damarlarında yüzde 30 ile 50 arasındaki darlık durumunda da, bu bölgelerdeki ani kırılganlıklar ve pıhtılaşmalar kalp krizini başlatabilir. Nasıl ki, parmağımız kanadığında birkaç dakika içerisinde pıhtı oluşur ve kanamayı durdurur, aynı şekilde kalp damarının içerisinde de birkaç dakika içerisinde oluşacak bir pıhtı aniden damarı tıkayarak 3-5 dakika içerisinde krize neden olur. 5 dakika önce sapasağlam görünen bir insan birkaç dakika içerisinde kalp krizi geçirebilir.
Kalp krizinin ilk dakikalarında genellikle göğüste (sağ ya da sol göğüs veya her iki kolda olabilir) ağrı, sıkışma, baskı, tıkanma ve nefes alamama hissi, uyuşma ya da göğsün sıkışması gibi şikayetler başlar. Bu şikayetler mide üzerinde, çenede, kollarda, parmaklarda, dirsekte, kolda, el bileğinde, sırtta ve hatta bazen dişlerde de olabilir. Bazen kalp krizinin ilk belirtileri ani ritim bozukluğu ve şuur bulanıklığı olabilir. Zaman zaman tansiyon düşüklüğü veya yüksekliği ile başlayıp kalp yetersizliği bulguları ile de kendini belli edebilir.
Şikayetler genellikle en şiddetli haliyle 30 dakika veya daha fazla sürebilir. Daha sonra ise yavaş yavaş azalır. Bazılarında ise bu sorunlar birkaç saat devam edebilir. Bu şikayetlere bulantı, kusma, aşırı halsizlik ve nefes darlığı da eklenebilir.
İlk dakikalardan itibaren kalp hücrelerinde hasar oluşmaya başlar. Kriz ne kadar büyükse ve ya krizin üzerinden ne kadar uzun süre geçmişse kalp hücrelerindeki hasar da o kadar artar. İlk 30 dakikadan sonra genellikle kalıcı hasar başlar ve 2-3. saatten sonra kriz bölgesinin ortasında kalpte geri dönüşsüz hasar bölgeleri oluşmaya başlar. Ayrıca şayet kriz kalbin elektriksel santral bölgesini hedef aldıysa kalbin ne zaman duracağı belli olmaz. Aniden de durabilir, bir süre sonrasında da…
6 saatten sonra ise kriz alanının merkezi ve etrafı tamamen hasar alır. Kalp krizinde ilk dakikalardan itibaren ciddi hasar başladığı için erken müdahale büyük önem taşır. Kalp krizinde ilk 6 saat ciddi hasarı engellemek için çok önemli bir sınır. Eğer kriz küçük ise durum daha hasarsız atlatılabilir. Ancak büyük bir kriz ise baygınlık, kalp yetersizliği ve akut şok hali oluşturabilir veya kalbin tamamen durması da söz konusu olabilir.
Akut kriz aşamasında çoğu zaman dilaltı hapları için geç olabilir ve sadece morfin gibi ilaçlar bazen ağrıyı geçirebilir. Ancak kalp damarını açma işlemi yapılabilirse kişi hızlı bir şekilde rahatlar. Yani insanlık tarihinden beri hala en iyi ilaç; insanın kendi kanıdır. O damarı açarak kalbe tekrar kan gitmesini sağlandığında en iyi tedavi yöntemi uygulanmış olur.
Kalp krizi belirtileri yaşayanların hiç vakit kaybetmeden varsa kendi hekimleriyle iletişime geçmeleri ve çok hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmaları gerekir. Bu gibi durumlarda şunları yapmayın;
• Evde acil sağlık ekiplerine haber vermeden kendi kendinizi tedavi etmeyin.
• Beklemeyin.
• Tek başına yardımsız yola çıkmayın.
Yorum