Araştırmalar, beslenmenin kan basıncını (tansiyonu) önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor. Bazı besinler kan basıncını yükseltirken, bazıları ise düşürüyor. Diyette bu gıdalara dikkat edildiği takdirde, kan basıncı yüksekliği olarak tanımlanan hipertansiyon, bazen ilaç kullanmaya gerek kalmadan kontrol altına alınabiliyor.
Kan basıncını yükselten besinler nelerdir?
Kan basıncını arttıran besinlerin başında yüksek sodyum içerikli gıdalar gelir. Diyetteki sodyumun esas kaynağı sofra tuzu ve işlenmiş gıdalardır. Sodyum, normal miktarlarda alındığında sağlık için gerekli olmakla birlikte, fazla alındığında vücutta su tutulumuna neden olarak kan basıncını arttırır. Hamburger, cips gibi ayaküstü yiyecekler ve konserve, turşu, salça, sos, sucuk, salam, sosis, pastırma gibi hazır besinler ciddi birer tuz kaynağıdır.
Damar sertliğine (ateroskleroz) yol açan gıdalar da kan basıncının yükselmesine katkıda bulunurlar. Ateroskleroz, damarın genişleyebilme özelliğini bozarak hipertansiyon gelişiminde rol oynar. Özellikle kırmızı ette bulunan doymuş yağlar, margarin ve unlu mamullerde yer alan trans yağlar ile süt ürünleri ve yumurtadaki kolesterol, aterosklerozu hızlandırarak kan basıncını yükseltir.
Kan basıncını düşürmeye yardım eden besinler nelerdir?
Potasyum, yüksek tansiyon hastalarının mutlaka almaları gereken bir mineraldir. Çünkü sodyumla yer değiştirerek, tuzun tansiyonu yükseltici etkisini dengeler. Muz, patates, ıspanak, marul, incir, kuru kayısı, mercimek iyi birer potasyum kaynağıdır.
Hipertansiyonun kontrol altına alınmasında ateroskleroz riskini azaltan beslenme tipi de önemli rol oynar. Kırmızı et yerine omega-3 yağ asitlerinden zengin somon ve ton balığı gibi soğuk deniz balıklarını tüketmek; tam tahıllar (esmer pirinç, kepekli ekmek, arpa, yulaf vs), meyve ve sebzeler gibi lifli gıdalar kandaki kolesterol seviyesini düşürerek aterosklerozu azaltır ve kan basıncını dengeler.
Beslenirken nelere dikkat etmeliyiz?
Sağlıklı yetişkinler için önerilen tuz miktarı yaklaşık 6 gram (tatlı kaşığı kadar) iken, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin yaptığı SALTurk Çalışması’na göre ülkemizde bir kişinin günlük ortalama tuz tüketimi yaklaşık 18 gramdır. Yani Türkiye’deki tuz tüketimi normalden 3-4 kat fazladır. Uzmanlara göre bunun en büyük sorumlusu, tadına bakmadan tuz dökme alışkanlığıdır. Bu nedenledir ki beslenme planında ilk adım, sofrada tuzu ve diğer yüksek sodyum içerikli besinleri mümkün olduğunca azaltmaktır. Ayrıca doymuş yağ oranı düşük, posa ve potasyum içeriği yüksek bir beslenme şekli de hipertansiyonun kontrolü ve damar sertliğinin önlenmesinde büyük önem taşır.
Tansiyonu Ektileyen Besinler
Yorum