Kan basıncı ölçülürken, öncelikle palpasyonla sistolik kan basıncı ölçülür. Bu yöntemde önce brakial veya radial arter palpe edilir ve manşon nabzın kaybolduğu düzeyin üstüne çıkacak kadar şişirilir. Daha sonra manşon yavaş yavaş söndürülür ve nabzın alınmaya başlandığı basınç düzeyi sistolik basıncını gösterir. Bu yöntemle diyastolik kan basıncının ölçülmesi mümkün değildir. Palpulatuar yöntemle sistolik kan basıncı ölçüldükten sonra ölçüme oskültatuvar yöntem ile devam edilir. Bu yöntemde de manşon sistolik kan basıncının 20-30 mmHg üzerine kadar şişirilir. Steteskobun diyafram kısmı brakial arterin üzerine yerleştirilir. Manşon basıncı yavaş yavaş (saniyede 2 mmHg hızda) düşürülür. Brakial arter üzerinde duyulan ilk Korotkoff sesi (Faz I) sistolik kan basıncını ve seslerin tamamen kaybolduğu basınç değeri (Korotkoff Faz V) ise diyastolik kan basıncı olarak kaydedilir.
Korotkoff seslerinin 5 fazı vardır: Faz I damara uygulanan basınç sistolik kan basıncı düzeyine düştüğü zaman kollapsın ortadan kalkmasına bağlı olarak duyulan ilk net tıklama sesi ile başlar. Bu ses, hafif şiddette devam ederken, Faz II aşamasında manşon basıncının azalması ile tıklama sesinden sonra ortaya çıkan sert ve net bir ses ortaya çıkar. Bu net ses Faz III’ün başlaması ile birlikte kuvvetli duyulan bir üfürüme dönüşür. Faz IV aşamasında üfürüm şiddeti hafifler ve Faz V aşamasında manşon basıncının diyastolik kan basıncı düzeyine inmesi ile arter üzerindeki baskı tamamen kalktığı için sesler tümüyle kaybolur. Diyastolik kan basıncının belirlenmesinde Faz V esas alınmakla birlikte, 12 yaşına kadar olan çocuklarda ve dolaşım hızının arttığı klinik durumlarda (aort yetersizliği, beriberi, ağır anemi, hipertiroidi vb.) Faz IV’ün esas alınmasında yarar vardır. Faz IV ile V arasında 10 mmHg’dan fazla fark varsa gerçek diyastolik kan basıncı değeri olarak Faz IV kabul edilmelidir. Böyle bir durumda en doğrusu, kan basıncı ölçümü sonucunu Faz I/FazIV/Faz V olarak kaydetmektir.
Oskültasyonla kan basıncı ölçülürken ilk Korotkoff sesinden sonra (Faz I ile Faz III arasında) uzunca bir süre sessizlik olup ardından sesler yeniden başlayabilir. Oskültasyon boşluğu (auscultatory gap) olarak bilinen bu durum, özellikle aorta darlığı gibi ekstremitelere kan akımının azaldığı koşullarda gözlenir. Yalnız oskültasyonla kan basıncı ölçümü yapılması durumunda bu sessiz faza düşülmesi halinde Faz III değerinin sistolik kan basıncı olarak değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle, sistolik kan basıncının öncelikle palpasyonla nabızdan belirlenmesi ardından oskültasyonla kan basıncı ölçümüne geçilmesi önerilmektedir. Her seferinde en az iki ölçüm yapılarak ortalaması alınmalıdır. Eğer iki ölçüm arasında 5 mmHg veya daha fazla fark varsa ilave ölçümler yapılarak değişkenliğin derecesi azaltılır.
KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ NASIL YAPILMALI
Yorum