Menopozun kan basıncı üzerine etkisi tartışmalıdır. Kan basıncının menopoz ile artmadığını söyleyen çalışmalar da olmakla birlikte, çoğu çalışmada premenopoz dönemle kıyaslandığında, postmenopozda sistolik ve diyastolik kan basınçlarında anlamlı yükseklik bulunmuştur. Bu durum genellikle 6. dekadda daha belirginleşmektedir. Bu grupta, ofis ve ambulatuvar kan basıncı ölçümlerinde sistolik kan basıncı 4-5 mmHg daha yüksektir.

Menopozda kan basıncı yüksekliği nedeni olarak, östrojenin kan düzeylerinin azalması, hipofiz hormonlarının aşırı yapımı ve menopoz sonrası kilo alma ileri sürülmüştür.

Östrojenin vazodilatör etkisi olduğu bilinmektedir. Menopozal dönemde over kaynaklı östrojenin azalması, vazodilatör/vazokonstriktör dengenin bozulması ve kan basıncının yükselmesi ile sonuçlanabilmektedir. Sürrenal kaynaklı östrojen üretiminin miktarı, menopoz sonrası gelişen kan basıncı yükselmelerinde belirleyici faktör olabilmektedir.

Bununla birlikte, östrojenin metabolik etkilerinde de değişme olduğundan, menopoz sonrası hipertansiyonu olan hastalarda antihipertansif tedaviyi planlarken, metabolik parametreleri de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu nedenle, gençlerde herhangi bir metabolik yan etkiye sahip olmayan antihipertansifler, menopoz sonrasında metabolik bozukluklara yol açabilmektedir. Beta bloker ve diüretikler gibi, metabolik

Igho Pemu P, Ofili E, Hypertension In Women past I, J Clin Hypertens 2008 10 (5) : 406-410